10 Kasım 2008 Pazartesi

Guatr nedir?

Boyun ön kısımda bulunan tiroid (kalkan) bezinin iltihap ve kanser dışındaki bir sebeple büyümesine guatr denir.Tiroid bezinin görevi nedir?Tiroid bezi boynumuzun ön kısmında yerleşik, iki parçalı, küçük bir içsalgı bezidir. Salgıladığı hormon ile vücudumuzun çalışma hızını belirler. Ürettiği hormon azalırsa vücudumuzun çalışma hızı düşer, fazla hormon salgılarsa vücudumuzun çalışma hızı artar.Guatr nasıl bir hastalıktır? ‘Ben guatr hastasıyım’ denilince ne anlamak gerekir?Guatr tek bir hastalık değildir. Belirtileri ve tedavileri birbirinden farklı hastalıklar grubudur. Bu sebeple guatr hastasıyım demek, biz hekimler için yetersiz bir tanımlamadır. Tiroid bezinin iltihaplarını ve kanserlerini bir kenara bırakırsak, guatr hastalıklarını üç ana gruba ayırabiliriz. Bu gruplar da kendi içinde alt gruplara ayrılır. Bunlar:• Tiroid bezinin az hormon salgıladığı durumlar; hipotiroidi hastalığı. Daha çok iç hastalıkları veya endokrinoloji uzmanlarının tedavi ettiği hastalıklardır. Bezin salgıladığı hormon yetersiz olduğu için vücudun hızı yavaşlar, hareketler ağırlaşır, duygular küntleşir. Bu hastalara gereken hormon ilaç şeklinde verilerek tedavi edilir.• Hormon dengesizliği olmayan guatr hastaları. Bu grupta üç çeşit guatr bulunur. Birincisi tiroid bezinin dengeli şekilde tamamının büyüdüğü (diffüz guatr); ikincisi, tiroid bezinde tek bir yumrunun (nodül) olduğu (soliter tiroid nodülü) ve üçüncüsü tiroidde çok sayıda yumrunun olduğu (multinodüler guatr) hastalıklar.• Tiroidin fazla hormon salgıladığı hastalıklar. Bu gruba zehirli guatr da denilir. Vücutta fazla tiroid hormonu bulunması sebebiyle vücudun çalışma hızı artmıştır. Ellerde titreme, kalp çarpıntısı görülür. Bu grupta da üç tip guatr vardır. Birincisi bezin tamamının büyüdüğü (Basedow Hastalığı), ikincisi fazla hormon salgılayan tek bir yumrunun olduğu (Toksik Adenom), üçüncüsü irili ufaklı çok sayıda yumrunun olduğu (Plummer Hastalığı) hastalıklar.Hastalığın belirtileri nelerdir?Yukarıda saydığımız hastalık çeşitlerine göre guatr hastasının şikayetleri de değişir. Hormonların fazla üretildiği (zehirli guatr) tiplerde, ellerde titreme-terleme, kalp çarpıntısı, sinirlilik, gözlerin yuvalarından taşması, ishal, iştah artması ama kilo alamama, adet düzensizlikleri görülür. Hormonların az üretildiği durumlarda ise hareketlerde ve duygularda yavaşlama, ellerde kuruma, saçlarda kuruma-dökülme, adet düzensizlikleri görülür. Hormonal dengesizliğin olmadığı tiplerde sadece tiroid bezinde büyüme veya nodül oluşumu. Bu hastalıkların hepsinde tiroid bezi büyüyebilir, nodül oluşabilir.İç/dış guatr, dişi/erkek guatr, zehirli guatr nedir?Tıbbi olarak böyle bir sınıflama olmamasına rağmen hastalara durumunu açıklarken kullanılan terimlerdir. Tiroid bezinin büyümediği, muayenesinin normal olduğu, sadece hormon dengesizliği olduğu durumda guatr hastalığı iç guatr olarak açıklanmış olabilir. Fazla hormon salgılayan guatr hastalığını “zehirli” guatr olarak adlandırıyoruz. Ameliyat sonrası nükseden guatr hastalığını açıklamak için de “dişi guatr” terimi kullanılmış. Yine de bu terimler tıbbi bir ayırımı ifade etmezler.Guatr hastalıklarının iyot ile ilgisi nedir? İyot alsak hastalığı engeller miyiz?Tiroid bezi İyot elementini kullanarak hormon üretir. Bu elementin eksik olduğu yerlerde guatr çok görülür. İyot eksikliğinin giderilmesiyle guatr hastalığı engellenir.Guatr hastalığı olduğundan şüphelenen kişiye hangi testler yapılıyor?Basitçe kandaki hormon miktarlarını kontrol etmek ve tiroid bezinin yapısını görmek için ultrason yaptırmak genellikle teşhiste yeterlidir. Bu iki testten sonra gerekli görülürse sintigrafi ve iğne biyopsisi gibi başka testler de yapılır.Guatr hastalıkları teşhis edildikten sonra nasıl tedavi ediliyor?Tedavide üç durum söz konusudur:• Hormon yetersizliği olan guatr hastalarına bu hormon ilaç şeklinde verilir. • Hormon fazlalığı olan hastalara hormon yapımını engelleyecek ilaçlar verilir. Hormon seviyesi normale inince ameliyat veya radyoaktif iyot ile nihaî tedavi yapılır.• Hormon dengesizliği olmadığı ama tiroid bezinde nodüllerin olduğu durumda da genellikle ameliyat gerekir.Her guatr hastalığı ameliyat gerektiriyor mu?Tiroid bezinin tamamen büyüdüğü ya da içinde nodüllerin olduğu durumda ameliyat bir tedavi seçeneğidir. Her guatr hastalığı ameliyat gerektirmez.Bir guatr hastasını ameliyat etmek için dört sebep vardır:• Boynunda büyümüş guatrın oluşturduğu estetik problem• Büyümüş guatrın ya da nodüllerin yemek borusunu ve soluk borusunu sıkıştırmalarından kaynaklanan şikâyetler olması• Büyümüş guatrın hormon dengesizliği yapması• Guatrda kanser tespit edilmesi veya kanser şüphesiGuatr hastalığında kanser olur mu?‘Guatr, tiroid bezinin kanser harici büyümeleridir’ diye tarif etmiştik. Ama bu büyümelerin kanser olup olmadığı ancak bazı incelemelerden hatta ameliyattan sonra belli olur. Dolayısıyla bütün guatrlı hastalar düşünüldüğünde %15 oranında kanser gelişme ihtimali vardır.Ameliyattan başka tedavi yöntemleri var mı?Her guatr ameliyat ile tedavi edilmez. Yukarıda saydığımız hastalıkların bazı tiplerinde ilaç tedavisi, bazısında radyoaktif iyot tedavisi (radyasyon ile tiroid bezinin tahrip edilmesi), bazısında da ameliyat gerekir.Guatr ameliyatında ne yapılıyor?Guatrın hastalıkları çeşitli olduğu gibi ameliyatları da çeşitlidir. Tiroid bezinin iki parçalı olduğunu belirtmiştik. Ameliyatta bu parçalardan biri tamamen çıkarılabilir, her iki parçası çıkarılabilir veya her iki parçasından bir miktar çıkarılabilir. Ne kadar tiroid bezi çıkarılacağı, yani bu ameliyat seçeneklerinden hangisinin uygulanacağı hastalığın çeşidine göre planlanır.Ameliyatta ne gibi riskler var? Ses telleri zarar görebilir mi?Guatr ameliyatları günümüzde oldukça güvenle yapılan ameliyatlardır. Her ameliyatta olduğu gibi guatr ameliyatında da istenmeyen durumlar olabilir. Bunların en başında da ses tellerinin zarar görmesi riski vardır. Ancak bu durum %3-5 (yüz guatr ameliyatından 3 ile 5’inde) oranında görülür. Ameliyat sahasında kanama ve paratiroid bezlerinin zarar görmesi (vücut kalsiyum dengesini ayarlayan bezlerin hasarı) diğer risklerdir.Ameliyat veya ilaç tedavisi sonrası guatr tekrar eder mi?Evet edebilir. Hormon eksikliği ilaçlarla giderildikten sonra hastalık tekrar edebilir. Bazen nodüller ilaçlarla geriledikten sonra tekrar büyüyebilirler. Bu durumda hasta tekrar değerlendirmeye ve tedaviye alınır.Ameliyat edildikten sonra da guatr tekrar edebilir. Özellikle çok sayıda nodülü olan guatr hastalığında geride bırakılan tiroid dokusunda da nodül kalmışsa zamanla bu nodüller büyüyüp guatrın tekrar etmesine yol açabilir. Bu sebeple ilk başta ameliyatı, hastalığa uygun planlamak önemlidir.Ameliyat olan hastaların kontrolleri var mı?Hastalığının çeşidine göre ameliyat sonrası hiç ilaç kullanmadan ömür boyu yaşayabileceği gibi, ömrünün geri kalanında ilaç kullanmak zorunda olan hastalar da vardır. Ancak bütün guatr hastaları hastalıklarına bağlı olmak üzere belirli aralıklarla kontrol edilmelidirler ki hem hastalığın tekrarından korunsunlar hem de oluşabilecek istenmeyen durumlar erkenden tedavi edilebilsin.

GRİP

Grip nasıl bir hastalıktır, hangi yollarla bulaşır?Grip, viral bir hastalıktır ve virüslerle bulaşır. En sık bulaşma yolu da tokalaşma, yakın konuşmalar, öpüşme gibi yakın temastır. Bu yüzden grip ve soğuk algınlığından korunma yöntemi olarak ellerin sık sık yıkanması, öne çıkan bir yöntemdir. Ayrıca grip olan insanların kalabalık ortamlarda bulunmaları da diğer insanların enfeksiyon kapmalarına neden olur.Kimler risk altındadır?Öncelikle kalabalık ortamlarda bulunanlar yüksek risk altındadır. Özellikle yuvaya giden çocuklar, ilkokul öğrencileri, ileri yaştaki insanlar, kalp ve tansiyon hastaları gibi vücut direncinin düşük olduğu insanlar ile hastanelerde çalışan sağlık personeli; hem kalabalık ortamlarda bulunuyor olmaları hem de vücut dirençlerinin kolay düşmesi açısından risk altındadırlar.Grip nasıl tedavi edilir? Kullanılan ilaçların özelllikleri nelerdir?Grip enfeksiyonunun başlangıç döneminde antibiyotik kesinlikle kulanılmamalıdır. Çünkü, grip virüslerle ortaya çıkan bir hastalıktır. Oysa antibiyotiklerin virüsler üzerinde etkisi yoktur. Grip tedavisinde öncelikle istirahat çok önemlidir. Bol C vitamini ve su tüketmenin yanında piyasada anti-gribal olarak satılan ilaçlardan da yararlanılabilir. Bu ilaçlar poşet halinde sıcak suda eritilerek içilen ilaçlardır. İçinde hastanın ateşini düşürücü, kırgınlığı giderici, burun tıkanıklığını açıcı parasetamol gibi birtakım etken maddeler bulunuyor. En çok kullanılanlardan Tylol Hot gibi anti-gribal ilaçların erken dönemde kullanımı hem gribin daha komplikasyonsuz ortadan kalkmasını hem de daha kısa sürmesini sağlıyor. Bu nedenle hekimler, bu tarz anti-griballeri hastalara tavsiye eder. Ancak komplike olmuş bir gribal enfensiyon varsa mutlaka bir hekime danışmakta fayda vardır.

Öpüşmek ömrü 5 yıl uzatıyor

6 Temmuz, Dünya Öpme Günü olarak kutlanıyormuş. Ne yalan söyleyim böyle bir günün varlığından haberdar değildim bugüne kadar. -Zaten her olayın bir günü var, öpmenin de olmuş çok mu?- ABD Los Angeles şehrindeki Cinsel Davranış Kurumu Uzmanlarının araştırmalarına göre bir insan, ömrü boyunca yaklaşık 100.000 öpücük dağıtıyormuş, bu da gün bazında tam 76 güne denk geliyormuş. Ayrıca 5 dakika öpüşmek 50 kalori yakılmasını sağlıyormuş.
Öpüşmenin faydaları bununla da bitmiyor:
1- Strese karşı iyidir. İnsulin ve adrenalin üretiminin artmasıyla, böbreküstü bezlerde adrenalinle birlikte stres hormonu kortisol azalır. Öpüşmeden sonra otomobil kullananlarda yapılan bir araştırma, sürücülerin daha az saldırgan tavır gösterdiğini gösterdi.
2- Kalp ritmini hızlandırarak, nabzı, normal bir idman temposu sayılan dakikada 110 vuruşa yükseltir.
3- Ciğerleri güçlendirir. Normalde dakikada 20 kez nefes alınırken öpüşme sırasında 60′a kadar çıkılır.
4- Yutkunmaya bire birdir. Öpüşmek yutkunma konusunda nefes tutmak gibi yöntemlerden daha etkilidir.
5- Kırışıkların düşmanıdır. 30 yüz kasını harekete geçirerek, cilde ve kırışıklıklara iyi gelir.
6- Zayıflatır: 2 dakika öpüşmeyle 15 kalori yakılır.
7- Aşı gibidir. Öpücük, bağışıklık sistemini uyarır ve antikor üretimini artırır. Öpüşmenin ruhu kanatlandırması da, bağışıklık sistemini güçlendiren ilave bir işlevdir.
8- Dişlere iyi gelir: Tükürük salgısı arttığından diş minesi güçlenir. Ayrıca sık öpüşenler ağız sağlıklarına daha çok özen gösterir. [via:Milliyet]